April 27, 2025

Tür: Gerilim, Dram
Yapım Yılı: 2005
IMDB Puanı: 7,3/10
Yönetmen: Michael Haneke

Kültür-edebiyat programı yapan eleştirmen Georges ve ailesi, bir gün evlerine gelen ve kendilerinin gözetlendiğini gösteren kasetlerle sarsılır. Georges durumu emniyet güçlerine bildirir ancak somut bir tehdit söz konusu olmadığı için herhangi bir kovuşturmaya başlanmaz. Bu esnada videolar gelmeye devam eder ve Georges geçmişte kalan bir hesabın içine girer.

Bundan sonrası spoiler içerir:

Öteki Olma, Konfor İçin Kayıtsızlık ve Yabancılaşma Üzerine Bir Film: Caché

Filmde Georges, toplumda seçkin bir konumda yaşayan, entelektüel kimliğini mesleki olarak yönetebilen, güzel bir eşe ve bir çocuğa sahip bir adamdır. Filmde dekorda sürekli kitap ve kütüphane gösterilir ve Georges’in televizyon programında Rimbaud gibi şairler de dahil olmak üzere kültür ve edebiyat konuşulur. Georges ile ilgili bu ayrıntıların sürekli gösterilmesi şu soruyu sormamızı sağlamak içindir: Bilgili, birikimli ve elit bir kimliğe sahip olmak ahlaklı olmak için yeterli midir? Toplumlar açısından da refah düzeyi yüksek bir toplum ahlaki açıdan da ideal midir?

Film, ilerledikçe Georges hakkında “acaba suçlu kendisi mi” gibi izleyicinin tereddütte kalan düşünceleri açıklanmasa da televizyoncunun bünyesine yerleştirdiği kayıtsızlık karşısında mutlaka bir etik sorgulamaya girilir.

Öncelikle ilk önemli sahnemiz Georges’in kaset olayı için gittiği karakoldan çıkış sahnesidir. Karakoldan çıktıktan sonra Georges, yolda siyahi bir bisikletliye bağırıp hakaret eder ama bisikletli inip sözlerini tekrar etmesini söyleyince susar. Daha sonra arabaya biner ve karısına evlerine veya kendilerine açıkça bir saldırı olmadan herhangi bir takip yapılamayacağını izah eder. Arka arkaya gösterilen bu sahnelerde göçmen olgusuna yerli halkın elit bir kesimde dahi olsa bakışı ortaya konmuş. Filmin ilerleyen bölümlerinde yetimhanede büyüyen Majid’in evine giden Georges, büyüdüğünden beri hiçbir kavgaya karışmadığını ve kavgayı mide bulandırıcı bulduğunu ifade eder. Bu ifade önemlidir çünkü yolda kavga ettiği siyahi mülteci ile ilgili münakaşada aslında tiksinti duyduğunun açıklandığı sahnedir.👇

Film, arka planda seyirciye mülteciler ile ilgili haber ve olayları aktarır. Yönetmen, elbette bu kısımları boşuna eklememiştir. Öyle ki film ilerledikçe Georges’in çocukluğunda evlerinde çalışan Cezayirli hizmetçilerin Seine Nehri’nde boğulan Araplar arasında olduklarını ve ailenin geride kalan oğulları Majid’i Georges’in ailesinin evlat edindiğini öğreniyoruz. Georges, Majid’in evlat edinilmesinden sonra ondan kurtulmak için çeşitli planlar yapar ve sonunda iftira atarak başarır. Kaset olayının ortaya çıkmasından sonra Georges Majid’i suçlar. Georges tıpkı geçmişte hiçbir sorumluluğu almadığı gibi yine suçu ezilmesi kolay olana atar. Bu sahne filmde iki taraf açısından gösterilir. Georges hiçbir şey olmamış gibi evden çıkıp gider ama Majid bu olaydan sonraki sahnede hüngür hüngür ağlar ki çok etkileyici bir sahnedir. Filmin zirve noktası ise Georges’in nasıl ikiyüzlü, çıkarcı ve yalnızca kendisini düşünen bir insan olduğunu anladığımız Majid’in epik ölüm sahnesidir. Böyle bir sahneyi çok az filmde izledim. Bu sahneden sonra gelişen tüm olayların hepsi çok etkileyiciydi.
Filmde sevdiğim başka bir sahne ise Georges’in annesi ile yaptığı yalnızlık üzerine konuşma idi.
Çok güzel bir Haneke filmi. Yönetmen yine yapmış yapacağını. İyi seyirler dilerim.

Önceki İçerik

Sonraki İçerik